Beş Sevim Apartmanı – Tiyatro Alesta
Mine Söğüt’ün ilk yazdığı romanından Orçun Ucal’ın yönetip uyarladığı ‘Beş Sevim Apartmanı’...

Belki Mucizelere İnanmak Hasta Ruhların En İyi İlacıdır!
Mine Söğüt’ün ilk yazdığı romanından Orçun Ucal’ın yönetip uyarladığı ‘Beş Sevim Apartmanı’ Tiyatro Alesta’nın farklı sahne çalışmasıyla teatral yolculuğunu sürdürüyor. Tarz olarak Elif Şafak’ı anımsatan dili ile edebiyat dünyasında çok büyük ses getiren kitap, içinde barındırdığı korku unsurlarıyla epeyce gerilim dozu yüksek bir dünyayı gözler önüne seriyor. Alesta’nın geçtiğimiz dönemde ortaya koyduğu Sürüne Sürüne Erkek Olmak oyunu grubun kendine özgü çalışma prensibi olduğunu bizlere kanıtladı, Beş Sevim Apartmanı ile bu prensibin devam ettiğini görmüş olduk.
Roman aslında 5 cin-peri ve 5 gerçek hikayenin birleşiminden oluşuyor. Oyun ise bu birleşimi tek bir noktada topluyor; bir insanın hayaliyle yaşamının kesişimleri! Tabiki konuyla ilgili spoiler verip gösteriyi izleyecek olanları hayal kırıklığına uğratmak istemem, fakat konudaki olay sıralamasına baktığım zaman kendi hayatında annesiyle yaşadığı travmatik olaylar silsilesi bir insanı nerelere sürüklüyor, hep birlikte izliyoruz. Beş ayrı hayal var ortada. Her hayal aslında görülen rüyanın anlatımı. Rüyaların yorumu ise tam anlamıyla Freudyen algıda sahnede gösteriliyor. Rüyada görülen metaforların eşliğinde olayları yorumlayan erkek karakter aslında kendi sonunu da bu rüyalar eşliğinde oluşturmuş. Rüyalarda tek ortak nokta var; sürekli her rüyada annesini öldüren bir çocuğun hezeyanları! Mine Söğüt’ün bölümlerden oluşan romanı şaşırtıcı şekilde sona ererken, Tiyatro Alesta ilk sahneden itibaren başarılı biçimde konudaki sonu bizlere hissettiriyor.
Oyunun yönetmeni Orçun Ucal, romandaki olayların aktarımını beş ayrı insanın anlatımıyla göstermiş. Oyunun hemen başındaki doğum sahnesi ise gerçeküstü bir düşüncenin gizemli yansıması! Oğuz Gülen başkarakter Samimi rolünde, Cihangir’in Pürtelaş Mahallesi’nin “tuhaf” bir apartmanında karakterinin yaşamının detaylarını aktarması olayların nirengi noktası diyebiliriz. Yönetmen, Samimi’nin gördüğü her rüyanın yorumunu öylesine derinlikle işliyor ki, sahnede cereyan eden konu bir anda sizleri de psikolojik girdabın içine sokuyor. Oyunun kısa tutulması ve Oğuz Gülen’in son derece mükemmel psikolojik tahlilleri, her bir rüyada öldürülen anne figürünün ‘neden öldürüldüğü’ sorusunu hafızalara kazıyan unsur. Mine Söğüt’ ün yazım dilini okuyanlar bilirler, tek kelime ile harikadır. Hatta romanı bir solukta okuyan insanlardanım. Hasta psikiyatristin cinlerle ve perilerle yoğrulmuş hikayesini hayal ederken tam da Alesta’nın sahnede yapmak istediğini düşlemiştim. Aklın yolu bir olunca, grubun çalışmasındaki kararlılık ilk dakikadan son dakikaya kadar seyirciyi içine alan gerilime dönüşmüş. Rüyasında, hatta yakınında gördüğü cin-perilerle arası bozulan Samimi’ nin annesiyle yaşadığı travmatik çocukluk Cihangir’in Beş Sevim Apartmanı’nda son bulurken, etkili sahneleme biçemiyle olaylar bir solukta akıp bitiyor. Nazan Demir, Leman Aydın, Mehmet Şerif Tozlu ve Nevra Ayşem Savaşçı’ nın ekipçe başarısı ise yine yönetmenin sahne başarısıyla örtüşmüş.
Tiyatro Alesta’nın Beş Sevim Apartmanı serüveni devam ediyor. Mine Söğüt’ ün muhteşem romanını an be an sahnede yaşamak isteyenler bu çarpıcı gösteriyi kaçırmasın!
yasam.kaya@gmail.com